80/20 İlkesi

Herkes aynı hayatı yaşamasa da herkesin aynı sorunlarla ve aynı oranlarla yaşadığı hiç aklınıza gelmiş miydi?

Örneğin; %80 ihtimalle telefon rehberinizdeki kişilerin yalnızca %20’si ile görüştüğünüzü, %80 ihtimalle dolabınızdaki kıyafetlerin sadece %20’sini günlük yaşantınızda kullandığınızı ve yine %80 ihtimalle arkadaşlarınızın sadece %20’si ile günlük yaşantımızda vakit geçirdiğinizi.

1897 yılında ünlü İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto bu kuralı farklı bir yöntemle hayatımıza kazandırmıştır. Asıl amacı ülkede yaşanan gelir dağılımı eşitsizliğini gündeme taşımak olan ekonomistin yaklaşımını, Amerikan İktisatçı M.C Lorenz de 1907 yılında bir grafik ile desteklemiştir. 80/20 ilkesi olarak da bilinen bu yaklaşıma göre, %80 oranında geliri %20’lik bir azınlığın elde edebildiği; kalan %20 gelirin ise toplumun geri kalan %80’i tarafından paylaşıldığı öngörülmüştür. Bu analizin hayatımıza birçok alanda etki ettiğini gördükten sonra, bu analizi daha etkili bir şekilde kullanabiliriz. Örneğin; yeni kurulmuş bir şirket düşünelim, bu şirkette çalışanlar enerjisinin ve vaktinin %80’ini kartvizit, isim web sitesi tasarımı gibi konulara kullandıkları zaman, satışları sadece %20 etkileyecektir, ancak vakitlerini ürün geliştirme, çeşitlendirme, konularında %20 çaba harcamış olsalardı bu satışlar ve karlılık %80 oranında artacaktır.

Bu analiz hayatımızda da birçok konuda bize yol göstermektedir. Eğer farkına varıp hayatımıza olumlu yönde etki etmesini istiyorsak, bakış açımızı bu yöne çevirdiğimiz zaman nelerin olumlu yönde değiştiğini gözlemleyebiliriz.

Örneğin vaktimizin %80’ini sosyal medya gibi mecralara ayırdığımızda, hayatımıza ve kişisel gelişimimize ortalama %20 oranında katkı sağlayacaktır. Ancak bu oranda vaktimizin %20’sini kitap okuma gibi faydalı etkinliklere ayırırsak bize %80 oranında fayda sağlayacaktır.

Çevremizdeki insanlara ayırdığımız vakitten ne kadar verim aldığımızı da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Şöyle ki; bize katkı sağlayan ve bizi bir adım ileri taşıyan insanlara vaktimizin %20’sini ayırmamız, %80 fayda olarak bize geri dönecektir. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman, enerjimizin ve vaktimizin %80’ini ayırdığımız ancak %20 verim aldığımız insanlardan kendimizi uzaklaştırmamız ya da daha seviyeli bir şekilde yaklaşmamız gerektiği çıkarımını hayatımızda uygulamak en azından kendi öz saygımızı kazanmamıza yol açar. Vaktimizin sadece %20‘sini kullanarak hayatımızı %80 oranında değiştirip güzelleştirebiliriz.

Ve buradan çıkarmamız gereken, farkına varmaktır. Farkına varırsak ancak değişime hazır oluruz.