İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Üniversiteli, Mezun Olmadan Bunu Mutlaka Oku!

Teknolojinin dünyayı hissedilir derecede dönüştürdüğü günümüzde en çok yakından takip ettiğim dönüşümlerden birisi eğitim ve meslek alanında olanlar. Bu konuda hemen hemen karşılaştığım her makale, köşe yazısı ve kitapları okuyarak bu alanda bir öngörü edinmek için zaman harcıyorum. Çünkü bu konuda toplum olarak teknolojiyi biraz(!) geriden takip ettiğimizden dolayı gelen teknoloji dalgaları karşısında durmak yerine adapte olmanın önemini her okuduğum yeni teknolojik gelişme ya da katıldığım teknoloji odaklı etkinliklerde daha iyi anlayarak kendimi hazırlıklı hale getirmeye çalışıyorum.

Bu konu ile ilgili yine araştırma yaparken değerli Melike Kılıç‘ın Medium’da “Üniversiteli, Mezun Olmadan Bunu Mutlaka Oku!” yazısına denk geldim. Yazıyı okudukça bu konularda yaptığı genel tespitlerin ne denli doğru olduğuna gerek öğrencilik yıllarımda gerek mezuniyet sonrası iş hayatında yaşayarak deneyimlediğim için hak verdim. Benzer konularda topluluk olarak yaptığımız çalışmaları ve araştırmaları paylaşarak arşivlemek amacıyla kurduğumuz MECLOG platformunda yazısını paylaşarak daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla kendisine ulaştım. Melike’ye bu konuda yazısını paylaşma izni verdiği için teşekkür ederim.

Keyifli okumalar.


Üniversiteli, Mezun Olmadan Bunu Mutlaka Oku!

Keşke üniversitedeyken beni iş hayatı hakkında uyarsalardı diye yakınırım hep. Şimdi ablalık yapma zamanı. Sizlerin iş hayatı hakkında özellikle neleri bilmesi gerekiyor, gelin size açıklıyorum!

Çünkü işsizlik kapıda, bu korkunun sizi erkenden sarması gerek.

1.Meslekler öldü, işler var.

Mesleğinin ne olduğu elbette önemli ama eskisi kadar değil. Artık insanlar bilgi ve beceriye önem veriyor, diplomaya değil. Sen ortalama yapmak için canla başla çalışırken iki dil öğrenen arkadaşın düşük ortalamasına rağmen çok daha iyi işler bulabilir. Akademisyen olma düşüncen yoksa iş hayatı için başka yetilere yönelmen gerek. Şu anda ilkokula giden çocukların ileride hangi meslekte olacağı bilinmiyor. Meslekler yok oluyor ama işler bitmiyor. Yani şunu diyorum, biz ara dönemdeyiz yeni bir çağ başlıyor. Bu çağ senden teknolojiyi iyi kullanımı, güçlü iletişim becerisi, bilgi okuryazarlığı gibi donanımlar bekliyor. Yeni çağda hangi sektörlerin ortaya çıkacağını, hangilerinin nasıl dönüşeceğini, hangilerinin yok olacağını tespit etmek için seminerleri, konferansları ve TED videolarını izlemeyi unutma.

Yeni çağ senden neler bekliyor bunu çok iyi analiz et.

2.Dile odaklan.

Kendine bir söz ver ve haftada 1 gün dahi olsa dile zaman ayır. İsmek’e de gidebilirsin ya da benim tavsiyem olan Boğaziçi Üniversitesi Dil Okuluna da. Hatta açıp Youtube’dan izle, ya da yabancı bir arkadaş edin. Ne yap et dili hayatında ön sıralara al. Dil çabuk unutulabilen bir şey bunu unutma ve dil öğrenmeyi hayatının tamamına entegre et. Yabancı şarkılar dinle, Netflix’te ingilizce alt yazılı izle dizilerini. Eğer okul bitene dek bu konuya eğilmezsen değil iyi bir iş hayatı, CV’n okunmayabilir bile.

3. Excel öğren.

YTÜ’de matlab, solidworks gibi programlar gördüm ama işte hiç kullanmadım hiçbirini ama herkes bana excel soruyor. Üniversitedeyken MS kursuna gidiyordum ama öyle yavaş ve temeldi ki sıkılmıştım. Sonra mükemmel bir insan olan Prof. Dr. Erhan Erkut hocamızın MZV ile düzenlediği 21.yy eğitim programına başladım ve excelin önemini çok iyi anlamanın dışında Umre sağ olsun güzelce de öğrendim. Erhan hoca excelin en çok kullanılan yönlerini, az bilinen kısa yollarını öyle keyifli öğretti ki iki günde. Şu anda işimde en çok kullandığım program o, önceki işimde de oydu. Yani demem o ki, kodlamanın atası olan excel çok mühim. Ben Yetgen’e minnettarım, bu sayede işlerim kolay ilerliyor. Yetgene dahil olamasan bile bu eğitimler canlı yayınlanıyor üstüne Youtube’a konuluyor. Bak bunları sakın aksatma.

4. Sağlam dostluklar kur

Üniversitede herkes sosyal ve çok sıkı bağlı görünür ama öyle değildir, herkes vakit öldürüyor, okul bitince gördüğün yüzler o kadar azalacak ki. Herkes kendi yolculuğunu yapıyor çünkü, yargılamıyorum. Ama unutma etrafındaki 5 kişinin ortalamasısın, kimleri hayat boyu yakınında istiyorsan onları sımsıkı tut ve onlarla çok an paylaş. Uzun ilişkinin sırrı beraber deneyim kazanmaktır derler, kamp kur, şehir şehir gez, adrenalinli şeyler yap bunları hayat boyu unutmayacaksınız. Zaten işe başlayınca böyle güzel şeylere çok vakit kalmıyor genelde çay içmeye kafelere falan gidiliyor.

5. Çok Kitap Oku

Bu hayat boyu en önemli işin olmalı ama sen unutma diye onu da hatırlatayım istedim. İşe başlayınca çok fazla okuyamayacaksın, o zamanları çok özleyeceksin. Hatta kendini gaza getirmek için kitap kulüplerine üye ol, TEDx İstanbul kitap kulübü var mesela ayda 3 kitap okuyup buluşuyorsun diğer okuyanlarla. Ya da Artizan Kitap ya da YTÜ’de 1002 Şiir Kulübü, 1002 zaten Ölü Ozanlar Derneği gibi işliyor, ben kurdum diye demiyorum gerçekten müthiş. Uzun lafın kısası okumayı aksatma. Özellikle klasikler ve nobel ödüllü yazarlar başta olmak üzere güncel iş kitaplarını da takip et. İknanın Psikolojisi mesela iş hayatında olmazsa olmazlardan, okumalısın.

6. STAAAAAJ!

Bunun ne kadar önemli olduğunu anlatamam sana. Ben üniversiteye başlayınca part time işe gittim, sen de tabii gidebilirsin ama benim gibi abartıp 2,5 sene yapma. Eğer beyaz yaka olacaksan bu alanlarda(kendi sektöründe) tecrübe edinmen gerek. Mavi yaka olarak mağazada, fuarda falan çalışmak geçici bir şey, sadece sana biraz sosyallik katıyor o kadar. Tüm hayatını etkilemeyecek. Endüstri mühendisliği mi okuyorsun iyi firmalarda staj kovala, bu artık çok daha kolay, yeter ki akıllı davran. Linkedinden istediğin firmanın çalışanlarını bulup staj yapmak istediğini söyleyebilirsin. Ya da konferansına katıldığın bir yöneticinin konuşması ile ilgili kendisine sosyal mecradan ulaşıp bir kahve sözü isteyebilirsin. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara malum. 🙂 Girişimciliğe ilgiliysen startuplar sürekli ekip arkadaşı arar, iyi bir araştırmayla her yere ulaşabilirsin.

7. Kulüpler ve Sosyal Sorumluluk

Üniversite kulüpleri seni hayata bağlayan köprüler, hele bir de kulüpte aktif olup yönetimde veya bir projede yer alırsan senin için harika olur. Kendini geliştirebildiğin ve okulunda ün kazandığın çok keyifli bir iş olacaktır, insan ilişkilerini yönetmeyi öğreneceksin, bu tahmin ettiğinden daha mühim.

Sosyal sorumluluk için zaman ayırmalısın. Hayvan hakları, kimsesiz çocuklar, köy okulları, yaşlılar… o kadar çok alan var ki yardım edebileceğin. Deliler Veliler kahvehanesi, Çorbada Tuzun Olsun gibi gönüllü çalışabileceğin o kadar güzel sosyal projeler var ki. Bir insana dokunmak seni özel kılacak. Gönüllü olup düzenli katılım göstermeye çalış.

8. Akademiyi ve öğrenciliği kullan

Sen öğrenci olduğun sürece herkes senin sorularını cevaplayabilir, hocalarına merak ettiğin her şeyi sorabilir, onların network ağından yararlanabilirsin. Üniversite katılımcısı olarak fuarlara,kongrelere katılabilirsin. İstediğin şirkete gidip ben öğrenciyim deyip merak ettiğin sorulara cevap alabilirsin.

Öğrenciyim dediğinde her şey indirimli zaten, hayat da daha kolay emin ol:)

Okul bittiğinde bir firma yetkilisine soru sorduğunda sana cevap verirken samimi olmayacak, çünkü ondan iş mi istiyorsun yoksa rakip firmada mı çalışacaksın bilmiyor. Bu yeni mezunu bağrıma basayım demiyor kimse. Çünkü çoook mezun var. Patronlar sen onlara muhtaçmışsın gibi davranacak. Üzücü ama gerçek.

9. Dijital dünyada var ol.

Yaptığın işleri, okuduğun kitapları, katıldığın konferansları linkedin hesabında anlat. İş başvurularında senin geçmişin artık bu mecrada inceleniyor. Facebook veya instagram gibi kullanma ama:) Medium’da yazar da olabilirsin, ya da pinterestte çektiğin fotoğrafları ya da tasarımlarını paylaşabilirsin.

Dijital dünyada ürettiklerinle var ol.

10. Çok çalış.

Merak ettiğin sektörlerde staj yap, gönüllü çalış evet ama karar vermeyi unutma. Benim yaptığım diğer büyük hata buydu. Son sınıfa gelmiştim hala ne iş yapmak istediğime karar veremediğim için adam akıllı bir adım atmamıştım. Sen 3. sınıfta ne yapacağına karar vermiş olmalısın. Sonra bu seçtiğin sektörde lider firmaları, çalışan yorumlarını, ücretlerini öğren ve net bir hedef belirleyip o yönde yürü. Staj programına veya part time çalışan konumuna başvur ve çok çalış. Kendini göster, okul bitince kapılarını çaldığında seni alsınlar. Ya da benzer bir firmaya başvurduğunda referans olabilirler. Her türlü kazançlı olacaksın.

11. Neden tüm bunlardan bahsettim?

İşsizlik almış başını gidiyor. Ben elimden geleni yapmış ve donanımlı biri olduğumu düşünmeme rağmen 1 ay işsiz kaldım, benim için gerçekten uzun bir süre. Üniversitedeyken hiç işsiz kalmadım, part time çalışabileceğim yerleri biliyordum çünkü. Ama full time çalışabileceğim yerleri pek incelemedim ve hep kendi işimi kuracağımı düşündüm, alternatiflere bakmak aklıma gelmedi. Ama burası Türkiye Boğaziçili bile olsan işsiz kalabilirsin. İşe de yine bir referansımın tavsiyesi ile alındım. Sizi tanıyan insanlar size aracı oluyor ve güzel fırsatlar sunuyorlar. Ben bu konuda şanslıydım ama aylardır iş arayan arkadaşlarım var, öyle korkunç bir psikoloji ki bu. Size tarif edemem, umarım başınıza gelmez.

Tüm bunların sebebi artık herkesin üniversite mezunu olması. İşveren de okula ya da bölüme bakmıyor, özel bir okulda ücretli okumuş biri sizin yerinize işe alınabiliyor. Okul okumanın önemi kalmadı. Şimdi sana diyor ki, herkes okul okuyor senin onlardan farkın ne? Bu yazıyı yazma sebebim de bu, nasıl artı kazanırsın? Birkaç dil bilerek, iyi excel kullanarak, kalemini güçlendirerek, SEO öğrenerek, bilgisayar programları öğrenerek, ekip yöneterek, topluma fayda sağlayarak ve tabii ki erkenden iş hayatında yer alarak(staj, part time iş vs.) CV’ni ön sıralara taşıyabilirsin.

Çok şanslısın çünkü bu yazıyı mezun olmadan önce okuyabildin.

Sevgiler!
Melike Kılıç


Yazının orijinal hali için tıklayınız.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir Cevap Yazın