İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Röportaj: Webtures Kurucu / CEO’su Kaan Gülten ile 3’te 3

Dijital pazarlama uzmanı, aynı zamanda iyi bir girişimci ve mentor olan Kaan Gülten ile girişimciliğe dair merak edilen üç soru üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

28 Kasım’da BANMEC tarafından Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde  düzenlenen Marka ve Pazarlama Zirvesi’ne katılıp dijital pazarlama üzerine sunumunu gerçekleştiren Kaan Gülten ile sunum sonrası öğrencilerin girişimcilikte merak ettiği üç soru üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Kaan Gülten kimdir?

SEO alanındaki çalışmalarına 2007 yılında başlayan Gülten, sektöre 2009 yılında Seohocasi.com sitesiyle aktif olarak giriş yapmıştır. İlk kitabı “Uzmanından SEO”  ile sektörün ve yayınevinin en çok satan unvanını almış,  SEO hakkındaki makaleleri ve kitabıyla sektörde büyük bir bilgi açığını doldurmayı başarmıştır. 2010 yılında Webtures şirketini kuran Gülten,  ekibiyle birlikte dev markaların SEO çalışmalarını başarıyla yürütmektedir. Webtures ile 2017 yılında Dijital Melek Yatırımcılık programını başlatmıştır.

Lider ve patron arasındaki ayrım nedir?

Lider olmak yol göstermek anlamına geliyor. Dolayısıyla yapılacak işleri çalışanlara yaparak, uygulayarak, yol göstererek  öğretmek,  öncülük etmek, hatalarında yanlarında olmak lider olmanın özellikleridir.

Eğer sadece komut veriyorsanız ve izliyorsanız bu patron olmaktır.

Liderlik ve patron ayrımını yapacak olursak; liderlik, günümüzdeki en iyi yöneticilik biçimidir.

Girişimcilikteki  en önemli şeylerin başında başarılı lider olabilme faktörü yatar.

Kriz yönetimi yapmanız gereken durumlarda neye inanarak motive oluyorsunuz?

Öncelikle bu kriz ve sıkıntıyla birlikte mutlaka daha fazla deneyime,  daha fazla bilgiye ve daha fazla kazanıma sahip olacağımı düşünerek hareket ediyorum. Dolayısıyla bunlarla motive olarak kriz yönetimi sürecini en az hasarla atlatmaya çalışıyorum. Yaşadığımız her sıkıntı insanlara çok farklı şeyler öğretmiştir ve deneyimlettirmiştir.

Bu yüzden her sıkıntıya öğretici bir süreç olarak bakabilirsek kriz yönetimini yaparken daha motive olabiliriz.

Yaşadığımız her zorluk aslında bizi gelecekteki daha büyük zorluklara, daha büyük sıkıntıları aşmaya hazırlıyor. Dolayısıyla bu bakış açısıyla yaklaşırsak her türlü sorunu en iyimser bir şekilde çözebiliriz.

20’li yaşınıza dönseydiniz kendinizde neleri farklılaştırmak isterdiniz?

Güzel bir soru. Çok fazla keşkem yok.  O yüzden ‘keşke 20 yaşında olsaydım şunu yapardım’ diyemem ama şuan ki öğrendiğim şeylere daha erken sahip olmak isterdim.

Gelecekte öğreneceğim gideceğim yolları daha erken anlamak ve öğrenmek isterdim.

Bir pişmanlığım olmadığı için keşkem de yok. Buna bağlı olarak ‘20’li yaşımda şu şu hatayı yapmazdım’ diyebileceğim bir durum yok. Çünkü hatalar da birer kazanım. Bu perspektiften bakınca hatalar ders niteliğine dönüşüyor.

İlk yorum yapan siz olun

    Bir Cevap Yazın