İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Başarı Başarısızlıklardan Doğar

Başarı, Zorluklar ile Mücadele Etme Sanatır.

Bana göre başarı, herkesin yaşamının bir alanında veya birçok konuda kendini tatmin etme ve mutlu etme eyleminin genel adıdır.

Sanırım kimse bilinçli olarak başarısız olmak için çalışma yapmaz. Herkesin kendi bilinirliğini ve fark edilebilirliğini, arttırmak için başarıyı kovaladığını düşünmekteyim.

Başarı, kimi zaman kişinin sadece kendisini etkilerken kimi zaman ise kitlesel  etkilere neden olmaktadır. Dünyanın geçmişten günümüze olan bu hızlı değişiminin içinde de nice birçok bilim insanının, filozofi düşüncenin ve mühendislik  birikiminin olması, dünyamızı an itibariyle şuan ki konumuna taşımıştır.

Dünyada ki  bu değişimin ve gelişimin en önemli başyapıtı  insandır.  Bu değişim  ve gelişimde  meydana gelen başarılı sonuçların olduğu  kadar başarısız sonuçlarında başyapıtı insandır.

Dünyamızın şu anki olumsuz yönlerini göz önüne getirdiğinizde, insanın sadece olumlu başarılar elde etmediğini ve birçok konuda da başarısızlıklarının olduğunu da göreceksiniz.

 Şimdi başarı ve başarısızlık konusunu biraz daha genelden özele doğru irdeleyelim.  

  Başarısızlık; genel olarak kimsenin sevmediği bir sonuçtur. Fakat çok az insan başarısızlıklarının sonucunda oluşan tecrübelerin, aslına başarı giden yolda önemli bir kriter olduğunun farkındadır. En küçük başarısızlıklarımız da hemen kırılganlaşıyor ve pes etme konumuna geliyoruz.

Oysaki başarısızlıklarımız, başarılarımızı besleyip, tecrübeler edinmemizi sağlar, fakat biz başarısızlıklarımıza tamamen negatif bir bakış açısıyla  baktığımız için bu olumlu bakış açısını görememekteyiz!

Sizce neden başarısızlıklarımıza pozitif yönden de bakamıyoruz?

-Bu sorunun cevabını kendime ve sizlere bırakıyorum.

  Kimi zaman da başarısızlıklarımızı görmezlikten gelip yok sayıyoruz. Bu yok görmezden gelme  sıklığı arttıkça, başarısızlıklarımız artık bizim bir parçamız olup, günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir rutini haline alacaktır. Bu kötü alışkanlık,  motivasyonumuzu düşürmekle beraber birçok olumsuz sonucu da yanında getirecektir diye düşünmekteyim.

Sizce ne zamana kadar başarısızlıklarımızdan kaçacağız?

İnsanın, en iyi vicdan hâkiminin kendisi olduğunu düşünmekteyim. Ne zaman kadar herkesten kaçmayı başarabilsek bile kendimizden asla kaçamayacağımızı anlayacağız. Vicdanımızın sesine ne zamana kadar kulak asmayacağız? 

Başarısızlıklarımızın  oluşumunda birçok etkenin olduğunu düşünmekteyim.

Genel olarak açıklamak gerekirse:

  • İlgimizin veya merakımızın olmadığı işler ile uğraşmak.

“Zorla yapılan her şey hayat enerjinizin bir kısmını alıp götürür.”  Nikola Tesla

  •  Hayal veya hedeflerimizin olmaması.

Rotasız bir gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.

  • Öz güven eksikliğimizin ağır basması 

Maalesef ki küçük yaşlardan itibaren çocuk yetiştirme çağımızda bizlere gereğinden fazla olumsuz cümleler dayatıldı. Bizlere dayatılan negatif söylemler ise:  Sen yapamazsın, beceremezsin ve başaramazsın gibi. Bu neden ile negatif bir çocuk yetiştirme biçimimiz oluştu ve ülkemizin bu çocuk yetiştirme biçiminden dolayı, çok konuşan ama az üreten bir toplum haline geldiği söylenebilir. (Psikolog: Hayrettin Şahin,  Psikoterapisti: Reyhan Erdoğan)

Yukarıda başarısızlığımızı etkileyen birkaç nedeni saydım. Sizlerin de kendi başarısız olduğu alanları veya mecraları düşünüp, neden başarısız olduğunu sorgulamanızı öneririm.

  Başarılı olmak  kolay bir meziyet değildir. Başarı, zorluklar ile mücadele sanatıdır!

Topluluğumuz adına yaptırdığımız kupalarımızın üzerinde oldukça hoşuma giden bir söz var.

“İnsan, bilmediği şeyden korkar. Anlamadığı şey zor gelir. Kendini yetersiz hisseder. Oysaki yapacağı tek şey emek verip öğrenmektir.”

İlham olması açısından sizlerle bazı örnekler paylaşmak istiyorum.  

Micheal Jordan

İkinci yılında okul takımına girmeye çalışsa da 1,80’lik boyunun kısa görülmesi nedeniyle takımdan çıkarıldı. Günlerce odasından çıkmayıp ağladı.

Tüm zamanların en iyi basketbolcusu oldu. Aynı zamanda basketboldaki en iyi savunma oyuncusu olarak ünlendi.

“Kariyerim boyunca 9 binden fazla başarısız atış yaptım. 300’den fazla oyun kaybettim. 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım. Çabaladıkça başarısız oldum. Başarısız oldukça çabaladım. Başarımın sırrı işte budur.”

Başarı ve başarısızlık temalı yazımı tamamlarken sizlere son olarak, 2015 Kimya alanında Nobel Ödülü almış Prof. Dr. Aziz Sancar’ın sözleri ile veda etmek istiyorum.

Öneri veya görüşlerinizi yorum olarak belirterek katkı sağlayabilirsiniz.

Faydalandığım kaynaklar

  • www.gaiadergi.com
  • instagaram: muthispsiloloji

İlk yorum yapan siz olun

    Bir Cevap Yazın